Sayfalar

24 Mart 2010 Çarşamba

Alacanım




ALACANIM



ah, nerde benim altından avaze sesim!

yankısı bir duvara gömülmüş testide kaldı

avaze sesim!



şimdi başkalarının kalplerinde yankılanan

bir zamanlar içinden geçtiğim aşklardı

feryattan kimseler ölmez, denirken

duvarlardan geçtim

artık kimseyi sevemez aşktan ölmüş yürek, derlerdi

şimdi kulağını dayadığın duvarda inleyen testi

bir zamanlar feryatlarda unuttuğum avaze sesim!



alacânım,

mil yeşili gözlerin

dindirdi gözlerimi

kaç körü birden öldürdün bende

mahsur kaldım, eksik oldum, kapına düştüm

ben yandıkça

ezber ettin ayazın demirini

alacânım,

indi mi göğsüne heves?

hangi duvarın halısında

gördün, bildin, vurdun beni

kaç ormandan geçti

içinde kaybolduğumuz o büyük takip

içimizde bunca gurbet dururken

yol ettik uzaktaki sılayı

şimdi burdayız

kanlar içinde

alacânım

indi mi göğsüne heves?



etimdeki eksik yangın, sindi yüreğim

seyreldi tenim sahtiyan tarih

mahsur kaldım, meçhul oldum, şehit düştüm,

alacânım,

indi mi göğsüne heves?



alacânım,

rahat et ben gölgene ilişeyim

her belanı ben göreyim

yüreğimi ihbar et,

bana bir uçurum ver, gideyim

alacânım,

indi mi göğsüne heves?

biliyorsun adımın kıblesini

bir meşhur hâfızla, meşhur bir şehvet

alacânım,

şuramda sinsi bir sızı

gel öldüğümü farz et

senden gelen her habere

canımdan uçurduğum şahin

pençesinde kaldı bileğim, yazım, harflerim

bir yanım onla uçtu, sende kaldı, ben bittim

alacânım,

indi mi göğsüne heves?



alacânım,

yakılmış bir köyün adıydı adın

görmedi kimse

içinde ben de yandım

o gün bugün kalbimin doğusunda tüten duman

nerede olursan ol göğündeyim kanlı tarih her zaman

Mardin'im, Midyat'ım

ah benim altından avaze sesim

kardeşlerimdi ölen de, öldüren de

aranızdaki duvarda

gömülü kaldım



etimden uçurduğum uçurum

meşhurdum, meçhuldüm, mahsurdum

bir hâfızken eskiden

mecnun kaldım şimdi

aşktan, senden, kendimden

n'olur sevmeden öldürme beni

alacânım,

söyle, indi mi göğsüne heves?

Murathan Mungan

1 yorum:

  1. n'olur sevmeden öldürme beni

    alacânım,

    söyle, indi mi göğsüne heves?

    YanıtlaSil